Olympos Teleferik Tahtalı 2365m, Tanrıların Evi. Olympos kelimesiyle adı bende heyecan yaratan teleferik. 2365 metrede kim bilir nasıl güzel bir manzarası var. Bu teleferik acaba yıllar önce bindiğim Uludağ teleferiği gibi mi? Güvenli mi? Korkar mıyım? Manzarası gerçekten güzel mi? Yukarısı ne kadar soğuk olur? Ne kadar yürürüz, ayağımıza ne giysek? Acıkırsak kafeteryaları işliyor mu? Acaba teleferik açık mı? Kalabalık olur mu? Teleferiğe ulaşım kolay mı? Neden Olympos denmiş? gibi onlarca soru aklımda. Son iki senedir gitme hedefim bugünün rotasında gerçekleşiyor. Kendimi mutlu hissediyorum ve beklentim büyük. Benim heyecanım seyahat arkadaşlarıma da yansımış durumda. Kahvaltı sonrası hızlıca Tefenni’den Antalya’ya doğru yola çıkıyoruz. Yolumuz 170 km yaklaşık 2,5 saat.
Olympos Teleferik Tahtalı Ulaşım, Otopark, Ziyaret Saatleri, Giriş Ücretleri Nedir?
Antalya’ya gelince Kemer istikametine doğru sahil yolundan ilerledik. Çamyuva’yı biraz geçince ana yol üzerinde ki ‘Tahtalı Dağı 7km’ tabelasından çıktık ve ana kapıya rahatlıkla ulaştık. Teleferiğin tabelasını atlamak pek mümkün değil ve yolu da çok düzgün. Ulaşım konusundaki kaygımın yersiz olduğunu görüp bir nebze rahatladım. Arabayla parke taşlarla döşeli yolda S’ler çizerek ana kapıdan yaklaşık 10 dakika sonra teleferiğin alt istasyon otoparkına vardık. Otopark ücretsiz ve park yeri sıkıntısı yok. Şu ana kadar her şey çok güzel. Ulaşım çok rahat ama yine de sizin için buraya bir Olympos Teleferik Tahtalı Alt İstasyon bağlantısı bırakıyorum. Özel arabanız yoksa bile teleferiğe ulaşımda kaygılanmayın. Kemer bölgesinden, Antalya /Konyaaltı’ndan veya ana yoldan ücretli transfer servislerinden yararlanabilirsiniz. Tüm bilgiler teleferiğin web sitesinde mevcut.
Alt istasyonun manzarası nefis. Bir müddet zaman geçirip keyfini çıkarmanızı öneririm. Arzu edenler için bir kafeterya mevcut. Ancak fiyatları biraz pahalı. Yaz dönemi teleferik 10:00 – 19:00 saatleri arası hizmet veriyor. Mevsimsel olarak değişiklikler olabilir, gitmeden önce sefer saatlerini web sitesinden kontrol etmenizi öneririm.
Teleferik fiyatlarını ben pahalı buldum. 2021 Temmuz ayında gidiş dönüş için 120TL ödedik. 0-6 yaş ücretsiz, 7-12 yaş %50 bedelli olan ücretlerde keşke öğrenci, öğretmen, emekli, yaşlı vs gibi farklı özel indirimler yapılsaymış! Gün doğumu için ayrı gün batımı içinse ayrı fiyatlar uygulanıyor. Kendi sitelerinde yabancı turistler için Euro bazında ücret konulmuş olsa bile gişede yerli/yabancı turiste farklı fiyat uygulaması yapılmıyor, tek fiyat var. Unutmadan belirteyim: teleferik biletinizi tüm seyahatiniz boyunca muhafaza etmeniz gerekiyor. Zira bilet üzerindeki barkodu biniş turnikelerinde okutarak teleferiğe biniyorsunuz.
Teleferikle ilgili tüm bilgiler kendi web sitelerinde Olympos Teleferik Tahtalı 2365m mevcut. Aklınızda kalan soru veya ilave bilgi ihtiyacınız olursa gönül rahatlığıyla inceleyebilirsiniz. Bilgiler güncel ve gayet düzenli görünüyor.
Olympos Teleferik Tahtalı Yolculuğu Hakkında Bilgi
Alt istasyonda hem manzaranın keyfini çıkardık hem de teleferiği bekledik. Teleferiğin yaklaştığını görünce hemen biletimizi turnikelerde okutup, teleferik biniş sırasına girdik. Halatlı teleferik sistemi kullanılıyor. Teleferik hattında yarım saatte bir karşılıklı çalışan panoramik 2 kabin mevcut. 80 kişi kapasitesi olan kabinlerde her daim görevli bir personel var. Modern ve yeni görünümlü kabinlerde sınırlı oturma yeri olsa da içi oldukça büyük. Ancak büyüklüğünü tanımlamak istersek: 80 kişiyle tam dolu olsa bile kabinler için sıkışık yerine kalabalık tanımı kullanılabilir. Bizim çıkış kabinimizde 25 kadar yolcu vardı ve kabin içi hareket alanımız oldukça rahattı. İniş ise oldukça yoğundu. Yaklaşık 10 dakikalık teleferik yolculuğumuzda bir taraftan istasyondan uzaklaşırken genişleyen ve zenginleşen manzarayla diğer taraftan zirveye yaklaşırken değişen bitki örtüsü ve derinleşen vadiyle nefesimiz kesildi. Bir o taraf bir bu taraf manzarayı doya doya, döne döne seyrettik. Zirveye yaklaşırken doğayla renkleri karışmış dağ keçilerini birbirimize gösterme heyecanına tutulduk. Deniz seviyesinden 726 metre yüksekte bulunan alt istasyondan 2365 metre üst istasyona 4350metre yol kat ederek ulaştık. Tanıtımında dünyanın sayılı uzun teleferiklerinden olması ve yüksek teknolojinin kullanılmış olması öne çıkarılıyor. Benim içinse en önemli olansa ne kadar güvenli ve konforlu olduğuydu. Sallamadan, hoplatmadan, teklemeden keyifle, konforla ve en önemlisi güvenle zirveye yolculuğumuzu yaptık. Teleferik yolculuğu benden tam puan aldı.
Teleferikten iner inmez karşımıza çıkan kafeterya ve hediyelik eşya bölümünü geçip terasa ulaştık. Bir tarafta kafeteryanın masaları, estetikten uzak güneşlikleri olsa da dev Zeus ve Hera heykelinin arkasındaki müthiş manzarayla büyülendik. Manzaranın keyfini çıkarırken tanrılarla hatıra fotoğrafı çektirmeyi atlamadık. Tepenin burun kısmında dev bir salıncak görünümünde, tramboline üzerine kurulu, bungee-mancınığı mevcut. Dileyenler için tandem yamaç paraşütü imkanı da var. İsterseniz ücret karşılığı deneyebiliyorsunuz. Adrenalin tutkunları için eminim her ikisi de olağanüstü keyiflidir ancak mancınığın manzaranın ortasında oluşturduğu dev ipler yığının görüntüsü bana çirkin geldi. Ve sanki bu bölgenin sadece ticari amaç için ekstra yaratılarak dağın daha fazla tıraşlanmasına neden olduğunu düşündürdü, çevreye duyarlılığım nedeniyle bu da beni çok rahatsız etti.
Teleferik binasının içindeki merdivenlerden üst katlara çıkabiliyorsunuz. İlk katında Shakespeare Restoran, ikinci katında sergi alanı ve çatısında ikinci bir terası var. Bu terasa mutlaka çıkın. Manzarayı 360 derece dolaşarak seyrediyorsunuz. Öyle geniş bir coğrafyayı görüyorsunuz ki, bakmaya doyamıyorsunuz. Adeta bulutların üzerinde olduğumu hissettim. Biz çok şanslıydık zira hava açık ve manzara olabildiğince net önümüzdeydi. Çıralı sahilinin beyaz kumlarını Finike’nin seralarının örtülerini bile gördük. En üst terastan etrafı seyrederken dev teleferik binasının yapılması için tepenin ciddi tıraşlanmış olduğunu fark etmemek mümkün değil. Bu görüntüye bakınca kendi kendime sordum acaba bu teleferik için tepenin bu kadar tıraşlanmasına gerek var mıydı, bu projede çevre hassasiyeti ne kadar düşünüldü? Bu teleferik için buna değer miydi? Belki bu soru ve soruları daha önceki halini bilen ve bu zirveye defalarca tırmananlara yöneltip, onların görüşlerini almak gerek. Yine de keşke bu tepe bu kadar kelleştirilmeden daha estetik bir bina olabilseydi diye iç çekmeden geçemedim.
Tahtalı Teleferik Adındaki Olympos Nereden Geliyor?
Tahtalı Dağı, Batı Toroslarda Bey Dağları içinde yer alıyor. Zirvesi 2365 metrede. Olympos adı nereden geldi diye araştırdım, bir sürü yazı okudum. Bende kalan bilgiyi sizle paylaşmak istiyorum. Kaynaklara bakınca orijinal Olympos Dağı olarak Yunanistan, Teselya’daki 2911metre yüksekliğindeki dağ karşıma çıktı. Peki Tahtalı nasıl Olympos oldu? Şöyle; geçmişte insanoğlu dağların ulaşamadıkları zirvelerinde tanrıların yaşadığına inanıyordu. Ve zirvesi bulutların üzerine olan tanrı ve tanrıçaların yaşadığı dağları Olympos Dağı olarak ya da diğer adıyla tanrıların evi olarak tanımlamışlardı. Böyle olunca birden fazla dağ ve tepeye Olympos adı verilmiş. Kasaba ve şehir adı da var. Tıpkı Tahtalı Dağı’nın Olympos Dağı olarak adlandırılması gibi Anadolu’da bilinen 20’den fazla Olympos olarak adlandırılan dağ var. Olympos Antik Kentinin adı da dağdan geliyor.
Klasik Yunan Mitolojisinde Olympos yani tanrılar evinde tanrı ve tanrıçalar yaşıyordu. Ancak ilk akla gelenler tanrıların kralı, her şeyin yöneticisi Zeus ve evliliğin tanrıçası eşi Hera’dır. Zirvedeki Zeus ve Hera heykeli de evin sahiplerini temsilen konulmuş.
Olympos Teleferik Tahtalı Ne Zaman Gidilir? Teleferik Hakkında Öneri ve Yorumlarım
Öncelikle teleferik tecrübesi mutlaka denenmeli görüşündeyim. Ben yaz mevsiminde teleferiği kullandım ancak her mevsimin ayrı güzel olacağını düşünüyorum. Önemli olan havanın açık ve manzaranın görülebilir netlikte olması. Belki bir iki küçük pufuduk bulut olsa manzara daha da etkileyici görünebilir sanki. Teleferiğe ulaşım oldukça rahat, kabinler temiz, geniş ve güvenli. Alt ve üst istasyonun her noktasındaki manzara ayrı güzel ayrı özel. Zirvedeki teleferik binasının en üst terasına mutlaka çıkın ve manzarayı kaçırmayın.
Kafeteryalar çok ticari. Özellikle zirvedeki kafeterya hizmeti yabancı para bazlı ve 2 hatta 3 katı ekstra pahalı. Her biri ayrı renkteki gölgelikleri ise çirkinlikte bir numara. Shakespeare Restoranında yemedim ancak içeri girince dip dibe onlarca sıkışık masa karşısında buraya akın akın insanların geldiğini ve bir talebe karşılık yaratılmış olabileceğini düşündüm. Ama ne gibi bir talep var, bilemedim. Belki kışın soğuk havada farklı oluyordur ya da gruplar için farklı aktiviteler vardır. Ancak benim kişisel görüşüm kafeterya, lokanta hizmetini es geçebilirsiniz.
Covid19 önlemleri doğrultusunda HES kodu sorulur, maske kontrolü yapılır görüşündeydim. HES kodunu bilet alırken paylaştık ancak maske kontrolü maalesef yoktu. Hatta teleferik içinde veya dışında bazı insanların maskeleri çene altıyken bazılarının hiç maskesi yoktu. Bizse sadece fotoğraf anlarımızda anlık çıkardık. Bu işte bilinç önemli. Önce sağlık diyorum ve kendinizi, sevdiklerinizi düşünerek maskenizi ve hijyeninizi ihmal etmemenizi öneriyorum.
Gitmeden önce okuduğum yorumlarda yaz için bile zirve serin olabilir deniyordu. Benimle seyahat eden herkese zorla bir şal aldırmış üşümesinler diye ayaklarına spor ayakkabı giydirmiştim. Özel bir durumunuz yoksa en sıcak aylar olan Temmuz ve Ağustos ayları için serin olabilir endişesi taşımayın. Özel sporlardan yapmayacaksanız ayakkabı seçiminizde de rahat olabilirsiniz. Sıcak yaz aylarında kolsuz tişört, şort ve parmak arası terlik giyebilirsiniz. Mevsimler soğudukça haliyle giysi kıyafetlerinize kat eklemeniz veya mevsimine göre kıyafet seçmeniz gerekecektir.
Manzaranın güzelliği hafızamızda ağzımız kulaklarımızda teleferikten indik. Öğleni biraz geçmiş ve kurt gibi acıkmıştık. Teleferik kafelerinin pahalılığı karşısında oralarda yemek yememiştik. En yakın noktalardan Tekirova’ya yöneldik ve ilk karşımıza çıkan, güzel olabileceğini düşündüğümüz Naim’in Yeri Ev Yemeklerine girdik. Afiyetle yedik. Tok ve mutlu olarak sonraki durağımız Phaselis Antik Kenti’ne doğru yola düştük.